Nükleer enerji

Dünyada gelişen teknoloji ile birlikte yenilenebilir enerjilerin kullanımı artmış ve aslında bir tür termik santral olan Nükleer santraller önemini yitirmiştir.Doğal fekaletlere de neden olabilen nükleer enerji santralleri Türkiye'de son yıllarda konuşulmakta ve Mersin ve Sinop gibi illerimizde Nükleer enerji santralleri kurulmaktadır.

Nükleer santrallerde uranyum atomunun fisyonuyla yani parçalanmasıyla açığa çıkan sıcaklık ile ısıtılan suyun buhar basıncıyla türibünlerin hareketinden elektrik üretilmektedir.Tabi ki bu fisyon olayı kontrollü bir şekilde yapılmaktır.Reaktörlerdeki sıcaklığın fazla yükselmesi reaksiyonun yavaşlatılmasıyla sağlanmaktadır.Ayrıca bu uranyum zenginleştirmesi Türkiye'de yapılamadığından zenginleştirilmiş uranyumun diğer ülkelerden satın alınması gerekmektedir.

Nükleer enerji santrallerinde 1 kwatt/saat enerjinin maliyeti 6-7 cent iken Güneş enerji santralleri ve hidroelektrik santrallerde de bu maliyet yaklaşık olarak aynıdır.Ülkelerin enerji politikası açısından tek çeşit enerji üretim yöntemi kullanması doğru olmayacağı gibi bu yöntemler ülkelerin coğrafi konumları ile de değişiklik gösterebilir.Türkiye Avrupanın İspanya'dan sonra en çok güneş alan 2. ülkesidir.Su potansiyeli açısından ise oldukça zengindir.

Türkiye güneş, rüzgar ve su potansiyeli açısından oldukça zengindir.Ayrıca yeni geşilmekte olan bir diğer enerji üretim şekli olan dalga enerjisi için de üç tarafının denizlerle çevrili olması büyük bir coğrafi avantajdır.

Nükleer santrallerin nükleer atıkları da risk yaratmakta ve bir çok ülke bu atıkları Afrika ülkelerine parayla satmaktadır.Bu atıkları satın alan ülkeler bunları toprağın altına gömdüklerinden yer altı sularını kirletmektedir.Bütün bunlar göz önüne alınırsa Türkiye için Nükleer enerji santralleri çok faydalı olmayacaktır.